8 Mayıs 2012 Salı

Sahne ışığı

Zadok the priest.jpgSahne ışığı tiyatro, dans, opera ve diğer performans sanatlarının üretiminde kullanılan bir araçtır. Farklı tiplerde sahne aydınlatması aletleri vasıtasıyla değişik prensiplerle veya aydınlatma amaçlarıyla sahne ışığı düzenlemeleri yapılır.Eski Yunan ve Roma tiyatrolarında ışık kaynağı güneşti. Oyunlar günışında oynanıyor, hava kararmadan sona eriyordu. Gece oynanan oyunlardan literatürde söz edilmiyor. Karanlığa kalan oyunlarda büyük yanarcaların, çıra ateşlerinin kullanıldığı düşünülebilir.

Tiyatro batıda, egemen sınıfların eğlencesi olarak kral saraylarına, soyluların konaklarına girince kapalı salon tiyatrosu doğdu (İtalya ve Fransa'da Rönesans çağı, İngiltere'de Restorasyon devri). Çağın aydınlatma araçları: büyük mumlar, yağ kandilleri, tunç yanarcalar sahneyi aydınlatmak için kullanıldı.

Bizans'ta Justinianus'un sarayında yapılan eğlencelerde, tiyatroya benzer gösterilerde boyalı camlarla sağlanan renki ışıkların, bunları sahneye yansıtmak için altın levhaların kullanıldığını biliyoruz. Orta Çağda kilise tiyatrosunda bu tür ışık etkileri kullanılıyordu.

17. yüzyıl batı tiyatrosunda , özel şamdanlar ve sahne boyunca yanan sıra sıra mumlar sahneyi aydınlattı.

18. yüzyılda sahnelerde gaz yağı lambaları kullanılmaya başlandı. Bu lambalara takılan şişe ve fanuslar parlaklık derecesini bir hayli attırdı.

19.yüzyıl, tiyatro için havagazı çağıdır. Sarımtırak bir ışık veriyordu. Bir çok lamba yanyana dizilerek sahneyi önden, yanlardan aydınlatıyordu. Yüksek ısı, sesler, is ve dumanlar bu aygıtların olumsuz yönleriydi. Ayrıca bu yöntemin taşıdığı yüksek yangın riski de bir dezavantajdı.

Sahne ışığının bir merkezden denetimi bu dönemde gerçekleşti. Bir dizi boru ve gaz musluklarından oluşan gaz masası ile ışıkların parlaklık derecesi etkili bir biçimde yükseltilip kısılalabiliyordu.

1803'de Drummond kalsiyum lambasını icat etti. İki ayrı tüpte taşınan basınçlı oksijen ve hidrojen, bir jilet halinde yakılarak, elde edilen alev bir kalsiyum çubuğa yöneltiliyordu. Buna limelight (kireç ışığı) denmeye başlandı. Bu lambalar, icadından çok yıl sonra, ancak 1860'da tiyatrolarda kullanılmaya başlandı, ancak ondan sonra çok yaygınlaştı. Charlie Chaplin'in ünlü filminden de anımsayacağınız gibi 'Limelight' sahne ışığının (ramp ışığı), yani tiyatronun simgesi oldu.

1809'da Davy, ark lambasını icat etmişti. Bu da güçlü bir ışık veriyordu. 19. yy sonlarında elektrik arkı ve kalsiyum lambaları ışık kaynağı olarak sahnelerde yarışıyorlardı.

Sahne ışığında en büyük devrim kuşkusuz, 1879'da Amerika'da Edison'un, İngiltere'de de Swam'ın birbirlerinden bağımsız olarak elektirik ampülünü icat etmeleriyle yapıldı. Limelight'ın günleri doldu. Karbon arkı dışında bütün ışık kaynakları sahneden çekildi. Elektrik lambasının bugün de süren imparatorluğu başladı.Elektrik lambası gerçek bir devrimdi ama bu da kendi sorunlarını getirdi. Parola: "ışık, ışık daha çok ışık"tı. Ne var ki sahne ışığı boğulunca atmosfer denen şey de geri plana atıldı. Işık daha çok ışık! Ama ne pahasına? Işık, sahnede dekorları da, oyuncularıda dümdüz ediyor, yarı karanlıkta kalması gereken öğeleri bütünüyle ortaya çıkartıyor, psikolojik etkilenmeyi engelliyordu. Düğmeyi açtığınızda tam ışık, kapattığınızda tam karanlık! Peki ara ışıklar? Pespektif? Psikolojik duyuşum? Çiğ ışık bunları silip süpürüyordu. Oysa bunlarsız tiyatro eksik olurdu, yavan olurdu.

Zamane çocuğu ampülün denetim altına alınması gerekiyordu.

Son 70 yılda bu yönde büyük gelişmeler oldu.

Tiyaronun gereksinimleri, aydınlatma aygıtları sanayiini çok etkiledi, bir bakıma ona yön verdi. Çünkü tiyatro sahnesi sürekli olarak ışık deneylerinin yapıldığı bir işlik niteliğindeydi. Özel olarak tiyatro için geliştirilen birçok aygıt başka amaçlar için de kullanılmaya başlandı. Örneğin Amerika'da genç bir sahne elektirikçisi John H. Kliegl'in 1896'da kurduğu firma çok kısa zamanda gelişerek her türlü ışık aygıtı üretmeye başladı.

Bu öncülüğe karşılık, tiyatro da başka alanlardan etkilendi.

Sinemanın icadı özel göstergeçlerin (projektör) yapımını çabuklaştırdı. Televizyon ise son derece duyarlı ışık denetim aygıtlarının gelişimini hızlandırarak, sahne ışığını olumlu olarak etkiledi.

Etiketler:

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa